Sivas Kangal Yavrusu Üretim Çiftliği TEL: 0545 568 24 25
               

SİVAS KANGAL KÖPEK ÇİFTLİĞİMİZ SİVAS'tan TÜM TÜRKİYE'ye HİZMET vermektedir.

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam62
Toplam Ziyaret1740660
Üyelik Girişi
çiftlikten videolar
ETİKET
  6     Kif nedir     KANGAL TARİHCESİ     Temsilcilikler     PANTER     HERKÜL     Anasayfa     Kangalın sadakati     CASUS     TALASIN YAVRULARI     ÇAKIR     Kangalın cesareti     Kangalın vucut özellikleri     Deri hastalıkları     Damızlık erkek kangallar     Köpekler ve bağışıklık     Kangal hastalıkları     Kangal Köpek Bakımı     GADDAR ve ÇAKAL     çiftlikten video     3     Site Haritası     Temel itaat eğitimi     Kangalın deneyimi     SATILIK YAVRULAR     Kangallarda çiftleşme     Parolamı unuttum     AYI BOGANIN YENİ YAVRULARI     Sivas Kangal Çiftliği     ATEŞ     kangal yavrusu aşı takvimi     Kangalın tarihçesi     Yavru Köpeklere Eğitimi     ÇITA     2     İletişim     1     4     Arşiv >>       Kangalın komutları     Damızlık dişi kangallar     AYIBOGAN     Kangal köpek özellikleri     Kangal köpek isimleri     Kangalın kurt boğması     Altınyayla köpek çiftliği akbaş yavru satışı.     Panter kangal yavrusu     İncele     ŞİRKAN     sivas kangal yavrusu al     kangal mama ile beslenmesi     linkler     English information     Nasıl kangal sahibi olabilirim     Kangal çoban köpekleri     Dosyalar     İlk yardım     KANGAL YAVRUSU     7     Kangalın vücut örneleri     Foto Galeri     Safkan kangal yavruları     Kangal köpeklerinde gebelik     Üye olmak istiyorum     Kangal sevdası     kangal yavrusu seçimi     Forum     SAFKAN KANGAL YAVRUSU SATIŞI     Mesaj Panosu     Genel hastalıklar     Kangal belgeseli     5     Kızgınlık gösterme zamanı     S - 9 - Kangallar     Kangal Burada     Yavru kangalların beslenmesi     Kangal çoban köpeği eğitimi     Köpeklerde günlük bakım     Kangalın vücut yapısı     Damızlık kangal köpekleri  
Anket
KANGALLARIMI BEGENİYORMUSUNUZ

Köpekler ve bağışıklık

Köpekler ve bağışıklık:

 
Köpekleri çeşitli hastalıklara karşı korumak için aşılamanın önemi yadsınamaz bir gerçektir.Ancak yanlış aşılama programı ya da uygun olmayan aşılar yavrunun kaybına neden olabilir.Bütün aşılar aynı teknik ve bileşimde olmadığından,kimisi yarardan çok zarar verebilir.Bu nedenle veteriner hekimler hayvanın sahip olduğu koşullar gözönünde bulundurularak farklı hayvanlar için değişik aşılama programları kullanabilirler.
 
Aşılar,hastalığa yol açan etkenin hastalık yapamayacak derecede zayıflatılması ya da bağışıklık oluşturabilecek proteinli yapıların ayrılması suretiyle oluşturulan ve antijen duen bir bileşim içerirler.Antijenler hayvanın vücuduna çeşitli yollarla (burun damlası,deri altı,kas içi enjeksiyon)verilerek,hayvanın bununla mücadelesi sağlanır.Mücadele sonunda galip gelen hayvana ardışık olarak (tekrarlı) antijen verilerek bir nevi hayvan asıl mikroba karşı silahlandırılır.
 
Yavru köpeklere yapılan aşıların karnelerine yapıştırılan etiketlerinde DHPLPICR gibi simgeler görürsünüz.Bunlar antijeni verilen hastalığın başharflerinden oluşmaktadır ve antijenin bulunduğunu ifade etmek için kullanılırlar.
 
D - Distemper (Gençlik Hastalığı)
H- Viral hepatitis (Karaciğer iltihabı);
L - Leptospirosiz (Sarılık yapan mikrop);
Pi- Parainfluenza (Üst solunum yolu hastalığı yapan bir virüs)
P- Parvovirüs (Kanlı ishal hastalığı)
C- Coronovirüs (Viral ishal)
R- Rabies (Kuduz)
 
Unutulmaması gereken bir nokta hiç bir aşı ya da aşılama programının 100% garantili olmadığıdır.  Çünkü özelikle yavrularda aşılara karşı oluşacağı bağışıklık yanıtını birçok faktör etkileyebilir ve çok karmaşık bir yapıya sahip olan bağışıklık sistemi,henüz tam anlamıyla aydınlatılmış değildir.(Yavru köpeğin aşılanmasında en önemli olgu anneden geçen antikorların varlığıdır.Antikorlar antijen dediğimiz yapılara karşı oluşturulan savunma araçlarıdır.)
 
Yeni doğan yavrular,eğer anneleri daha önce aşılandı ise ya da hastalığı geçirmiş ise,annelerinden plasenta yoluyla ya da süt emme suretiyle antikor denen bağışıklık maddelerini pasif olarak(kendileri üretmeden)alırlar.Böylelikle yeni doğan yavru kendi bağışıklık sistemi mikroplarla mücadele deneyimi ve gücü kazanıncaya kadar geçici bir süre annesinin antikorlarıyla kendisini savunur.Anneden alınan (matarnal)antikorlar annenin bağşıklık durumuna göre değişir ve mikrop türüne özgürdür.Yani her hastalık için seviyeleri eş değer olmayabilir.Örneğin;kanlı ishal hastalığına karşı yeterli iken gençlik hastalığına karşı yeterince koruma sağlamayabilir.Anneya ait antikorlar belirli bir süreden sonra ortadan kalkar iken,yavrunun bağışıklık sistemi gerek mikropla karşılaşma,gerekse aşılanma suretiyle gelişmeye başlar.Hayvanın hastalığa yakalanmadan evvel aşılanması ve bağışıklık elde etmesi arzulanır.Ancak anneden gelen antikorlar hayvanı hastalığa karşı olduğu gibi aşıya karşı da korur.Bu durum aşıların bağışıklık vermemesinin en önemli nedenidir.
 
Maternal (anneye ait) antikorların tükendiği ve yapılan aşının henüz bağışıklık oluşturamadığı dönem "pencere" olarak isimlendirilmektedir.Hayvanın hastalığa karşı bağışıklı olabilmesi için tekrarlı aşılamalar sonucu yeterli antikor seviyesine ulaştırılması ve son aşılamadan 10-12 günlük süre geçmesi gereklidir.Maternal antikorlu köpeklere aşı yapıldığında gençlik hastalığına karşı köpeklerin 95% 12 haftalık korunma sağlayabilmesine karşın,kanlı ishalde ancak 60-70 % oranında köpek aynı sürede korunabilir.Kanlı ishalde 3-4 defa aşılama sonrasındda 18-20. haftalarda yeterli korunma sağlanabilir.
 
Aşının türü,yani zayıflatılmış canlı-virüs yada ölü-virüs aşısı olması da önem taşır.Canlı aşılar daha çabuk ve daha uzun sürekli bağışıklık oluşturmasına karşın,normal hayvanda çoğalabilme riski taşırlar ve yan etkileri çoktur(distemper encephilitisi) gibi.Ölü aşılar daha geç bağışıklık oluşturması,yeterli bağışıklık için tekrar enjeksiyonlar gerektirmesine karşın çok daha güvenlidirler ve daha fazla tercih edilmektedirler.
 
Aşıların soğuk zinciri (4-8 C) bozulmadan korunmasıda bağışıklık oluşumunda önem taşır.Tekrarlı nakiller taşınma koşullarının iyi olmaması (aşırı sarsıntı) gibi nedenler ile aşılarda bozulmalar olabilir.Aşıdaki antijen miktarıda bağışıklık oluşmasında önem taşır.Bir şişe içindeki aşı antibiyotik gibi hayvanın canlı ağırlığına göre bölünerek kullanılmamalıdır. Ayrıca kas içi yapılması gereken bir aşının deri altı verilmesi aşının özelliğini yitirmesine neden olabilir.Bu gibi yanlışlıklara yer vermemek için üretcii firma önerileri dikkate alınmalıdır.Hayvanın ırkının aşının bağışıklık oluşturması ile bir ilgisi yoktur.Doberman,Rotthweiler ve English Springer Spaniel ırkı köpekler kanlı ishal ve gençlik hastalıklarına çok dayanıksız oldukları halde doğru bir aşılama programı ile yeterli korunmaya sahip olabilirler.Ölü virüs aşısının üzerinden 2 hafta geçmeden yapılan canlı virüs aşıları etkili olamaz.
 
Bakteriyel hastalıklar viral hastalıklara oranla daha az görülürler.Bakteriyel hastalıklara karşı hazırlanmış aşılar hemdaha az etkili olur,hem bağışıklık süreleri kısadır hemde yan etkileri çoktur.
 
Köpeklerin Leptospirosiz,bordetelloz(çiftlik öksürüğü hastalığı) ve borreliosis (Lyme hastalığı) aşıları ticari olarak bulunmamaktadır.
 
Aşılama takvimi öncesi hayvanın parazitlerden arındırılması gerekir.Ayrıca aşı verilmeden önce olanaklar ölçüsünde kan tahlili yapılması (Hemogram) eğer yapılamıyorsa en azından ateşin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.Zira hastalığın kuluçka döneminde yapılcak aşı daha kötü sonuçlar verir.
 
Aşılamada Yaş Faktörü : Yavru köpeklerin ilk aşısı ne zaman yapılmalıdır? Çoğu uzmanların bu konuda ortak olarak buluştuğu nokta aşırı baskılıyıcı T hücreleri,endojen,kortikosteroidler veya maternal antikorların interfesi nedeniyle,ilk aşılamanın en azından 4.haftadan sonra yapılmasıdır.Bu düşüncenin temel esprilerinden biri de modifiye canlı aşıların oluşturduğu ciddi yan etkilerdir.Zayıflatılmamış köpek gençlik hastalığı virüsü aşısı, 3 haftalık küçük yavru köpeklerde ensafalitise (beyin iltihabı),zayıflatılmış köpek gençlik hastalığı virüsü aşısı da kardiyomiyopatilere neden olabilmektedir.Bir araştırmada doğumdan hemen sonra aşılanan bir Labradorun yavrularında,aşılamayı takip eden 22.günde sinirsel belirtilerin görüldüğü ve bu yavrulardan 5 tanesinin öldüğü kaydedilmiştir.Bu araştırmaların sonuçları yavru köpeklerde ensafalitisin geliştiği gözlemlenmiştir.Yine Distemper aşısının yol açtığı komplikasyonlara dikkat çeken bir başka araştırmada yaşları 4 ay ile 8 yıl arasında değişen köpeklerde sinirsel belirtiler ve kısa süreli felç gözlenmiştir.Muayeneler sonucu bu köpeklerde non-supurative meningitis teşhis edilmiştir